29 yaşını doldurmak üzere bir adama aşık olmak... hemde 21 yaşına bile basmamışken. yaşın ne önemi varki deliler gibi severken, omzuna dokunduğunda bile eriyip giderken, kokusunda huzur bulurken. ben bu adamı yaklaşık 1 yıldır seviyorum sözlük ama bunu o hiç bilmedi gizledim, gözlerine derin derin bakarken gözlerimin en derinlerine koydum sevgimi. biliyor musun ben bu adamı daha onunla konuşmamışken sevdim, ilk konuşmamız da ise derin bir aşk beslemeye başladım. zaman geçti.. yaklaşık 1 ay önce yakın olduk birbirimize. evlere gidip gelmeler, sabahlara kadar süren muhabbetlerimiz başladı. gün geçtikçe bana olan bakışları derinleşiyordu, farkındaydım fakat hiçbir zaman beni seveceğine inanmadım. ertesi günlerde benden hoşlandığını söylediğinde, "bende" diye atılmadım, parmaklarını parmaklarıma kenetlemek istedi, öpmek istedi. ben kaçtım. çünkü kendimi tanıyorum gardımı bir indirsem eriyip gideceğim karşısında. denemelerine devam etti, sonrasında gerçekten ikna oldum ve gece okyanus kıyısında kendimi ona bıraktım itiraz etmeden bütün kalbimle, elimi tutmasına beni dudaklarımdan öpmesine izin verdim. o kadar güzeldi ki.. okyanus dalgaları elbisemi ıslatırken onun kollarında olmak... evimde gibiydim o kadar huzurluydum ki. kumlara oturduk kendine çekti beni avuç içlerimi öptü, ve benimle ne kadar mutlu olduğundan bahsetti. başımı göğsüne yasladım hızla çarpan kalbi içimi ısıtıyordu. kalktık eve geldik sonra, kal dedim benimle uyu... ne zaman huzur bulsam uykum gelir. gece uyuyamıyorum ben onu düşünmekten ilk kez rahatça düşünmeden uyumak istedim. ilk başta gideyim dese de kabul etti. yanında uyudum, sadece uyudum huzurla hemde... ve gece kalktım, ben kıpırdayınca uyandı oda. yüzüne bakarken ben seni seviyorum dedim. "gerçekten mi?" dedi bana. sonra sarıldı. bana "seni seviyorum" dememişti. fakat buna takılmamıştım. günler geçiyordu bir gece mesaj attı seninle uyusam olur mu diye olur dedim, ve geldi. ona sarılmak dünyanın en güzel şeyiydi, o sabah onu biraz düşünceli görmüştüm, biliyor musun, seni seviyorum ama sen beni sevmiyorsun büyük ihtimalle dedim... ve işte o kahreden an. bana hayatını uğruna değiştirdi, işinden istifa ettiği 6 yıllık hüsran ile biten ilişkisinden bahsetti. gözlerindeki buğuyu görmüştüm. birşey söylemedim ilişkisi biteli 1 yıl olmuştu. kalbim sızlamadı değil ama o benim yanımdaydı ve yaşadığı herşeye saygım vardı. ben onu bana güvenmeye ikna edebilirim dedim kendime. onun için herşeyi yapmaya hazırdım ben. o günden sonra herşey değişti sanki bana artık o kadar yakın değildi, korkuyordum çekip gitmesinden hiç benim olmamıştı evet ama bana ait olabilir diye düşünüyordum hala. olmadı... daha nadir mesaj atıyor, buluşma isteklerimi red ediyordu. kalktım gittim evine "sorun ne" dedim. "düşünme dedi ben düşünmemeye çalışıyorum hiçbir şey" dedi. ama alnımdan öptü, ellerimi öptü, omzumu... bugün ona tekrar mesaj attım görmek istediğimi söyledim. bugün olmayacağını söyledi. ne zaman olabilir dedim. onu görmek ve vakit geçirmek istediğimi söyledim. ardından şöyle bir mesaj... "Sevgili olabileceğimizi düşünmüyorum, arkadaş olarak kalabiliriz fakat sevgili olamayız biz. Sana bunu geçen geldiğimde söyleyemedim ve bunun için gerçekten üzgünüm, ama kendimi ciddi bir ilişkinin içinde görmüyorum. evet senden hala hoşlanıyorum ama bu çizgiyi geçmek istemiyorum, fakat seni asla kaybetmek istemiyorum sen mükemmel birisin". ve gözümden damla damla akıp giden hayallerim... kahroldum ben, olsun dedim ona ben seni yinede görmek istiyorum bakalım dedi müsait olduğumda arıycam dedi. ama aramıycak o ben biliyorum. bu kaçıncı aldanmam sözlük, bu kaçıncı hayal kırıklığım, ilk defa birine karşı böyle hissettim ben üstelik kalbimle değil ruhumla sevdim onu. şimdi söyle bana, bu kadar doğru bir adamla, böyle yanlış bir zaman ve mekanda tanışmanın acısı nasıl geçer söyle. göz pınarlarımdan yaş akmıyor, kalbim ise paramparça. yemin ettim kendime asla kimseye böyle güvenip böyle sevmemeye ant içtim. o benim ruhumdu, hala görücem onu görmek istiyorum da, hala konuşucaz hala güleceğiz. ama ruhumun öldürdü o benim. aşkımı zincirledi, kalbime mühür vurup çıktı. onun o gözlerine nasıl bakıcam ben... ölmek istiyorum.