bir gün karşısına biri çıkar.
böyle onunlayken cok mutlu olur, kalbinin atışından gözünün görüşüne kadar her şeyi güzelleşir er kişinin.
karşısındaki kadının gozlerindeki kaz ayagini bile görür iyi görmeyen gözleri de, allahım ne güzel, keşke oralardan opebilsem der.
sonra kolundaki, cenesindeki yuzundeki ayva tuylerini bile farkeder de keşke alt dudagimi gezdirebilsem oralarda der.
sonra boynunda konuşmak, gülmek, aglamak, dertlenmek, orada iyileşmek ister.
sonra dudaklarini opmeyi ister zaten de lan acaba dudaklariyla oynasam he oyle bannaklarimin arasina alsam bili bili filan yapsam kizar mi acaba diye düşünür.
sonra elleriyle ayaklariyla saatlerce oynamak ister.
yemek yapip yedirmek, elleriyle beslemek, sirtini liflemek ister. liften kizaran yerleri opmek.
Sonra bakar bakar lan bu ne güzel uyku mahmuru olur he :d acaba kalbi nasıl atar uyurken, dudagi sarkar mi, yuzu kizarir mi, evde ne giyer nasil oturur, acaba osurugu kokar mi ahaha kokmaz ki ya cok tatlis filan dusuncelerine dalar.
son nokta allahim bundan böyle minik minik bi kac tane olsun yaaa demeye başlayınca
evlenmek gelir aklına. bir daha da cikmaz aklindan.
Sonra kadına daha bir bağlanır.
ama korkar cok da korkar. ben kim köpek ulan onun kalbini dinlemeye layık der kendi kendine.
sonra ayni kadinla baska bir erkek sevişmek ister iste ona utu mutu yaptirmak ister, yasi da gelmiştir. yakışıklı isi gucu olan boylu poslu zengin bir bey gelir. kizi alir gider evlenir yukarida bazi arkadaslarin saydigi sebeplerden dolayi.
bizim yikik arkadas ne yapar peki? ama o ona siirler okumaz ki, guldugunde yüzünün aldigi sekli de ezberlemez, beslemez de elleriyle, benim gibi sevmez, gulusuyle mutlu olmaz, kalbini dinlemez
diye yakınır durur.
sonra iste ana israri kıyameti o da ayni sebeplerle, yukarida ki arkadaslarin saydigi sebeplerden ötürü biriyle evlenir gider.
turkiye burasi olum,
neden bu kadar cok mutsuz insan var sanıyorsunuz?
sevginin ya eksik ya hastalıklı olduğu ülke burası normali yok.
aslında baktigin sevgi aşk eksik değil bizim insanimizda, atilla ilhanin bahsettiği konu işte
aşkımız küçük değil inan çaresizligimiz büyük.
o yüzden olmuyor bazi şeyler.
yani o yüzden olmuyor değil,
olmuyor sadece. olmuyor. çaresizliğini siralarsin ardi sira da bu senin çaresizligini mi kucultur.
ne anlatiyorum ben dimi?
sözlük işte, elime kağıt kalem alsam yazsam ışık kapali, altina koymaya defter yok, yatakta yazim kotu olur filan. sozluge anlatıyorum işte.
su son cümleyi yazarken aklima ceza sagopa neyim var ki geldi.
ben de o da yok.
sanirim anlaşıldim.