"sevda" ve "hayat sırrı" kavramlarının belki de en güzel, en dolu şekilde betimlendiği*, tüylerin diken diken olmasına sebebiyet verdiği, ve dahi duygulu mu duygulu cem karaca şaheseri. üstat, öyle güzel yorumlamış, öylesine duygu katmış ki bu esere, on defa da dinlesem, bin defa da dinlesem, doyamıyorum. pek tabii, bu duygu seline daha da fazla duygu katan kemanın rolü oldukça büyük. hem zaten, o'nun* sesinden yorumlanan hangi eser insanın kalbine işlememiş ki? kelimeler ile sevişiyor, vurguya vurgu katıyor resmen. özellikle de, bahse parçada.