hiç bir özgünlüğü olmayan oğuz atay romanı. ruh tahlili yapmaya özenmiş yazar hepsi bu. bunu frenk edebiyatçılar ve rus dostoyevski ziyadesiyle yapmış zaten zamanında. mukallitlikten öteye geçememiş hulasa.
sonra bu romanın kahramanı selim ışık gercekten bir tutunamayan ya da yazarın deyimiyle disconnectus eractus mudur gercekten ?
iyi bir işi var, sevgilisi var, intihar ettikten sonra bu intiharın sebebini arastıracak bir kankası bile var. kaçımız bunlara sahibiz ?
bir de küçük burjuvayı eleştirmeye yeltenmiş yazar. şuna benzer bir cümle geçiyor : ' saat 01:30 şimdi küçük burjuvaların kıçında pireler uçuşuyordur. oysa ben uyumuyorum demek ki ben küçük burjuva değilim ''