Daha sonra ise zaten siyasal islam’ın din, milliyet, liyakat fark etmeden işine geldiği gibi davrandığını idrak edin.
Şimdi de bakın, dünyada o kadar memleket varken sayın merve kavakçı hanımefendi neden malezya’ya büyükelçi olarak Gitmiş?
Belki aranızda bilenler vardır, rte ile Malezya milyarderleri arasında bir bağ var. Bir zamanlar fetö’nün en güçlü olduğu ülkelerden birisi de Malezya. Hani islam ya, hani misyonerlik ya. Yerseniz.
Evet ne diyorduk, bu Malezya su anda dünyanın tartıştığı Palm yağı ile dolup taşıyor. Peki, bunları nasıl satıyor? Zaten ucuz bu yağ. Yani piyasaya 1-0 önde giriyor. Fakat ülkelerin birbirine uyguladığı gümrük tarifeleri var. Ek olarak okyanusya’dan Buraya kadar olacak bir gemi masrafı. Bunlar Üzerine eklenince ülkemiz sınırlarına girinceye kadar fiyatı kendi üretimimiz olan ayçiçek yağı seviyesine çıkıyor. Dolayısı ile alıcı bulması zorlaşıyor. Fakat sizce “akepe” ne yapıyor? Rafine Palm yağı icin uygulanan ve %52 olan gümrük vergisini tam 40 evet 40 puan aşağı çekiyor. %12 olarak belirliyor. Böylece haksız rekabet oluşturarak, Malezya zenginlerinin bu topraklarda tutunabilmesini sağlıyor. Tabii Bunu da babasının hayrına yapmıyor. Kendi ceplerini de dolduruyorlar. http://www.hurriyet.com.t...ginda-gumruk-oyunu-157307
Bu bir örnek. Başkaları da var. Her neyse, bu sebeplerden dolayı, siyasal islam’ın en fenalarından, abd vatandaşı, incil’e el basarak yemin eden hardcore mümine bacımız birkaç günlük Türk vatandaşı iken birden bire büyükelçi olarak atanıyor. Çünkü 1999’dan beridir fetö-akepe-abd organik bağının en üst düzey temsilcilerinden birisi. işleri o rahatlıkla hallediyor.
Hani bir de bunları babasının oğlu gibi savunan tipler var ya, işte ayran içmekten beyinleri sulanmış. Gidip biraz kolonya çekeyim.