Güzel bir yergi edebiyatıdır, Malûm yere. Bizim halk mustafanın dert yükünden, kederinden dolayı rakı çektiğini sanır, şaka gibi. Akademiğinden hemde..
Orjinali şiiri de budur;
genç kadınları kültürümüzle etkiledikten sonra,
vesta kızlarına ve utangaç rahibelere saldırdıktan sonra,
leylakları yaktıktan, bulutları gömdükten,
tapınakları ateşe verdikten sonra,
kutsal inekleri boğazladıktan, tanrıları öldürdükten sonra,
güle ve isveç kralı gustave'a sövüp saydıktan sonra,
müzeleri havaya uçurduktan, mezarlıklarda dansettikten sonra,
ün peşinde koştuktan ve o kadınla yattığımızı düşledikten sonra,
ejderhalarla, imparatorluklarla, devlerle savaştıktan sonra,
gazetelere geçsin diye adımız, yalvar yakar olduktan sonra,
piramitleri yıkmak için sabah karanlığı toplantılar yaptıktan sonra,
elimize ne geçti?