Senaryo da aslında o kadar abartılacak kadar iyi değil. Her hafta 120 dakika yetiştirmek zorunlulukları olmadıkları için 60 dakika çekeceklerse 60 dakikayı dolu dolu işleyebiliyorlar. Ha bu işledikleri şeyin sonucu ne kadar iyi o da o kadar iyi değil. Roman yazarlığı kökenli bir senarist olmasından dolayı bunun izlenen bir şey olduğunu unutup seyircinin kendi izlerken anlayabileceği şeyleri kağıda döküyor, çekim esnasında da yönetmenliğe yeni başlamış olan zat bunları ya seyirci aptal değil anlar deyip atmıyor. Ortaya bu işlere meraklı izleyiciler için abi yapmayın bu kadar da salak değiliz anlıyoruz biz bunları bir durum ortaya çıkıyor.
Pekiştirme editi: "içip içip sabah unutuyorlar"dan sonra agah bey'in etrafında kimse yokmuşcasına ha içip içip sabah yaptıklarımızı unutuyoruz. Bana da alzheimer teşhisi kondu ben de her şeyi unutacağım. Öyleyse ben de istediğim şeyleri yapabilirim. Gibi söyleyip içkileri dikmesi. Bırak onu farkettiğini söylemesin. O sahnede agah'ın arkadaşı sabah yaptıklarını unutmuş şekilde uyanacaklar lafından sonra agah bir şey söylemesin. Sadece biraz düşündüğünü fark ettiğini ve içki içtiğini görelim konuşmasına ne gerek var biz o kadarıyla da anlarız.