Güzellik baktığın şeyde değil, bakışında olmalı. Güzel olan, yüz gözünün gördüğünün değil, gönül gözüyle gördüğüdür. Güzellik, değerli bir insanın erdemini ortaya çıkarır, kusurunu gizler. Annem her zaman şöyle derdi güzellik için ''yüzü güzele doyulur, huyu güzele doyulmaz'' diye yerden göğe kadar haklıdır. Bir kadının güzellik kıstası ölçülebilecek bir şey değildir. Gidip aynada kendinize bakın, muşmula suratlılar. Kir akan çirkinliğiniz yüzünde değil içindedir. Aferdersiniz ama bok atsan yapışmaz duruma geliyorsunuz o makyajlarla, en afeti devranınız dahi on bilemedin on beş yıl sonra makyajlarla sakladığınız çirkinliğiniz sizi iki kat çirkin gösterecektir. Kosmoz görse gelme der yüzünüze o derece. Çernobilin hangi mahallesinden çıkıp geldin bu sözlüğe, Denize düşsen köpek balıkları karaya atlar, yolda görsem yolumu değiştiririm, bir kadındaki gerçek güzelliği kapatan şu makyajı kullananlara sözüm kimde bir güzellik varsa, bilsin ki ödünçtür. Güzellik, aynada kendini seyreden sonsuzluktur. Gençlikte ve güzellikte, akıl arama diye boşuna dememişlerdir. Dünyada herkes güzel olan şeyleri güzel olarak bilirse, çirkin olan şeyleri de tanır. iyi olan şeyleri iyi olarak tanırsa, fena olan şeyleri de bilir. Son sözüm bu yazıları okuyanlara sen böyle güzelken bana söz düşmez. Bakma böyle yazılar yazdığıma, ben aslında Oku! Emrine amade seni okuyorum sevgili. (Ne biçim bir çıkmazdayım ne yazdığımı bile bilemiyorum konu görsel güzelliğin tarifi olunca şunu da unutma ki bu dünyada en güzel şeyler en gereksiz şeylerdir, tavus kuşu ve zambak gibi.)
Ve yüz güzelliğine kanıp ( - diğer tüm kriterleri görmezden gelenlere) evlenenlerin hayatlarında yiyecekleri en büyük kazıklanmadan önceki soruya (hiçbir baskı altında kalmadan bu kadını eşiniz olarak kabul ediyor musunuz) vereceği cevabı herkes biliyordur herhalde.