Bu sahneyi 250 nci defa izleyip, tüyleri diken diken olan sanki boğazından yukarı saç ucuna kadar soğuk bi titreme gelen, gözleri buğulanan, ağlamamak için tavana bakan birtek benmiyim? Abi o nasıl bir oyunculuktur yahu, o "milyarder, para babası" kelimeletinde ki vurgunluk ve baskın söylenen r ler. Sert tonda konuşurken birden naifleşip, " sen mi büyüksün?" derken ki küçümsemesi. Yorgun, bitkin ama bi o kadar da onurlu bakışı. Mimikler. Yemin ediyorum oraya fabrikanın gerçek işçisini getirsen öyle bi yüz idadesi veremez. insan istediği kadar sert, ağlamayan, kavgacı birisi olsa bile bu sahnede bi titreme gelir abi kaçarı yok. Bu sahneyi sevmeyen ya maldır ya da yeşilçam a karşı bi antipatisi vardır. Türk sineması şu anda her ne kadar rakiplerinden geride olsa da bu tarz efsane sahneler tek tük vardır. Babam ve oğlumda ki o kucak açma sahnesi, kabadayı filminde ki ali osman ın vefatı. Eşkiyada ki çiçek arı muhabbeti.