düşünün ki* bir lunapark bahçesindesiniz. heryerde kendinden geçmiş insanlar var. siz de zaman zaman onlardan biri oluyorsunuz. ama sıkılıyorsunuz da zaman zaman. ve o lunapark size yabancılaşıyor kimi zaman. ne yaparsınız? pamuk şeker alıp insanları izleyebilirsiniz. kamikazenin dibinde, o çığlık atıp yalvaran, haykıran insanları seyredebilirsiniz de. en iyisi parkın demirliklerinin, sınırlarının bir adım ötesine geçip serin bir şeyler yudumlamaktır. daha da iyisi, bunu yaparken o haykırışlara ve kahkahalara küsmeden, onların varlıgından gelen bir sükunet isteği ve onlar olmasa ulaşamayacağınızı bildiginiz kargaşa ardı sakin nefes alımlarının tatlılığıyla sohbet edebilmektir. sahip oldugunuz tüm bilinci aynı anda hissedip aynı anda unutma lüksünüz var demektir bu. lunaparkın en gizli hizmetinden, lunaparkın bile haberi yokken yararlanır, üstelik bunu evinize giden sokağa, otobüs duraklarına veya "anne benim bir arkadaş var, iş yazışmaları sırasında 'teşaşür ederim' demiş" cümlesine taşıyabilirsiniz.
düşünün ki, bir lunapark bahçesi sınırının bir adım ötesindesiniz... ve yanınızda lynyrd var.