bir rus için en büyük hediyelerden biri. ama ingilizce olması kötü olmuş, ingilizce altyazılı rusça olsa çok daha dehşet savaş ortamı sağlanabilirdi sanki. şahsen "for your glorious country, for your motherland! fireeee!" şeklinde bağırdıkları, almanların geldikleri bölümde hüngür hüngür ağladım. çok duygulandığım şöyle bir an da oldu, diyeceksiniz "ulan ne garip adam, cod oynuyor ağlıyor" diye, ama öyle hissedince, ne bileyim lan..
you're hurt, get to cover mı ne; o yazı çıktı, karşımızda almanlar, ibneler mg-42'yle tarayıp duruyorlar. taşın arkasında hemen yere yattım. yanıma baktım, sergey diye bir elemanın postallarını gördüm. "yanımda biri varmış, dinlenip kalkarım; ne güzel" diye düşündüm. kalkmaya yelteneceğim sıra başka bir alman sergey'e dirsek attı ve başka bir alman'ın kafasına attığı kurşunla orada öldü sergey.
savaşta birini, bir arkadaşını kaybetmenin acısını anlatıyor güzel bir şekilde, oyuna kendinizi kaptırıp birşeyler hissedebilmişseniz. müthiş bir oyundur, yüksek sesle oynandığında hele harika olur. türkiye'de yaparsanız komşular gelebilir, ama moskova'da fazla sorun olmuyor. "faşist kesiyoduk yegor enişte, ahoaoha" diyorsunuz, aldığınız cevap muhtemelen "aslanım güzel iş yapıyosun da çocuğu uyutuyoduk be" oluyor; paşa paşa kısıyorsunuz sesi. gülmeyin lan, öyle oluyor harbiden.
her neyse, kelimelerin kifayetsiz kaldığı oyundur; uzun uzadıya anlatılası birsürü şeyi var aslında.