asla bir birey değildir. kendini öyle hissetmez... kendisini nasıl tanımlayacağı ona dayatılmıştır: içi boş bir dindarlık, içi boş bir vatanseverlik, vatan, millet, sakarya, büyüklerine boyun eğme, haksızlıklara, adaletsizliklere, zulme eyvallah etme filan falan...
adalet, fikir hürriyeti, güçler ayrılığı gibi konular kendisine son derece yabancıdır. mutsuz, ezik, bön ve hödüktür. en büyük düşmanı kendisine doğruyu söyleyenler, kim olduğunu yüzüne çarpanlardır. lafa gelince götünü yalar gibi konuşan ama kendisini kullanan, dünyalığına alet eden diktatörlerin göt kılıdır.
demez ki ülkem neden avrupa standartlarında yönetilmiyor? demez ki fikir değiştirsem kafama odun inmesi neden mukadder? demez ki ülkemde neden liderler açık oturum yapmıyor? demez ki ülkemin televizyonlarında neden siyasi skeçler oynanamıyor? düşünmez ki bunlar normal değil, birileri beni esir almış, uyanmamı istemiyor.
