istanbul'da 2008 yılında ortadan düşük halli bir ailenin cocugu olarak tanimlamak gerekirse; yazın odun gibi evde oturmaktır. ayrica hala çoğu doğu ili veya boktan aileli çocuklar için ise 12-13 yaşından sonra evlendirilme tehlikesi içinde yaşamaktır. bunun yanında ülkenin çocuklar için özel olarak pek de bir şey yapmaması dolayısıyla sosyalleşememek ve anormal/kapalı büyümektir. düşük gelirli ve düşüncesiz aileler düşünüldüğünde sokakta mendil satmaktır. özetle türkiye'de çocuk olmak ciddiye alınmamak manasina gelir.*
ooooo tabi türk! olmak.. "türksün işte daha ne olsun" zihniyetinden(faşistliğinden) uzaklaşamamış bünyeler bunu görmek istemezler. gel gor ki türk olmak şu durumda çocuklara bir sey sağlamamaktadır, büyüyünce diğer ülke insanlarinin onlara bakarken barindiracaklari önyargi hariç bittabi. yaziktir ki kimse neden önyargılı bu dallamalar diye de düşünmez. böyle gelmiş böyle de gider.