yönetmen olsam stephen king'in hangi hikayesini çekmezsin deseler tereddütsüz "it" derim. bu adamın yazdığı hikayeler içerisindeki en kompleks olanı. birbiri içine girmiş, geçmiş ve gelecek olayları stephen king köprüler kurarak öylesine akıcı bir şekilde anlatmıştı ki, bunu beyazperdeye uyarlayacak yönetmenin şapkadan tavşan çıkartması gerekiyordu...
Andy Muschietti tavşan çıkartamamış ama sincap falan çıkmış hani, üstelik kendisinin çaylak yönetmenlerden olduğunu düşünürsek gayet sansasyonel bir iş çıkartmış.
"abi bu film acayip derecede çocuk filmi olmuş, yarım gibi sanki" diye düşünenler olabilir çünkü hikayenin yarısını anlattılar. bu yüzden filmin sonunda "chapter one" yazıyor. her ne yaparlarsa yapsınlar hikayeyi bölmek elbette bir şeyler kaybettiriyor ama bunu göze almışlar belli ki.
aslında bu filmin teknik analizini yapmak dangalaklık olur, neden? yahu hasılatı ortada, turnayı resmen gözünden vurmuşlar, eleştirsen kaç yazar?
aklıma "the shining" için stephen king'in, "stanley kubrick hikayemi piç etti" demeye getirmesi geldi şimdi durduk yere...
aslında the shining'in hem kült olmasını sağlayan, hem de stanley kubrick'in taşlanmasını önleyen sanırım jack nicholson'dı...