''Türk Dil Kurumu, dilin ne olduğunu pek kavrayamadığı için, dilin psikolojik bir olgu olduğunu pek düşünmediği için dilin kanını temizlemek gibi bir yol tuttu. ilimi bilim yaparken de ilim'in önüne bir 'b' koydular. Aslında bilim diye ayrı bir şey yoktu. Hatta zaman zaman uydurma sözcükler getirdiler. Betimleme diye bir sözcük uydurdular; 'bet' diye bir kök yok ki betimleme olsun. Yani Türk Dil Kurumu belli bir bilinçsizlik düzeyinde, dili biraz daha karmaşıklaştırdı. neyse ki toplumun sağduyusu dili bugüne kadar çok sağlam bir biçimde getirdi, geliştirdi. Bugün Türk dili bana kalırsa herhangi bir Batı dili kadar yetkin bir dildir. Bu halkın kendi üretimidir. Türk Dil Kurumu bence burada geçen trene düdük çalmaktan başka, hatta ayak bağı olmaktan başka bir şey yapmamıştır.'' (kaynak: afşar timuçin'in bir paneldeki konuşması)