avrupa çiçek hastalığından kırılırken, ingiltere'nin istanbul büyükelçisinin eşi istanbul'da yıllardır uygulanan bir önleyici yöntemi avrupaya götürüp tanıtmak ister. otoriteler kendisini bilimadamı sanan ve yabancı topraklardan bilgi getirdiğini sanan bu kadınla dalga geçerler ve çiçek hastalığının iltihabından küçük parça alıp insanlara verip bağışıklık kazandırma yöntemini kabul etmezler. bundan yıllar sonra ingilterede bir doktor, ineklere zarar veren fakat insana çok zararı dokunmayan çiçek hastalığını hasta olan inekten alıp hizmetlisi olan bahçıvanının çocuğuna verir. daha sonra bahçıvanının çocuğuna ölümcül olan çiçek hastalığını verince görürler ki çocuğa birşey olmaz. hizmetindeki bir bahçıvanın çocuğuna laboratuvar faresi muamelesi yapan bu doktor aşıyı avrupada yayar.
inek, latincede vacca diye geçmektedir ve bu sebeple aşı kelimesi ingilizceye vaccine olarak girmiştir.