O zaman sen de kendi kendini yargıla, dedi kral. En zoru budur zaten. insanın kendi kendini yargılaması başkalarını yargılamasından daha zordur. Kendi kendini en iyi şekilde yargılayabilirsen, işte o zaman, gerçek bir bilge olursun.
Ancak evcilleştirdiğin bir şeyi tamamıyla tanıyabilirsin. insanların artık öğrenmeye hiç vakitleri yok. Her şeyi hazır olarak satıcılardan alıyorlar. Ama dostluk satan bir dükkan olmadığından dostları da yok artık. Bir dost edinmek istiyorsan eğer, beni evcilleştir.
Aynı saatte gelseydin çok daha iyi olurdu, dedi tilki. Diyelim ki öğleden sonra dörtte geliyorsun; saat üçten itibaren içim içime sığmaz. Geliş saatin yaklaştıkça, kendimi giderek daha mutlu hissederim. Saat dörtte de içimi bir titreme, bir tedirginlik sarar; mutluluğun bedeli bu mu derim kendi kendime. Ama herhangi saatte gelirsen, kendimi ruhen buna hazırlayamadan karşımda bulurum seni... Adetlere uymak gerekir.
Günün birinde üzüntülerin bitip teselli bulduğunda beni tanıdığına memnun olacaksın. Her zaman dostum olarak kalacaksın. Benimle gülmeyi özleyeceksin. Bazen, böyle pencereni açacaksın, öylesine... ve gökyüzüne baktığını gören dostların şaşıracaklar... o zaman da sen onlara "Evet yıldızlar beni güldürür hep" diyeceksin. Deli olduğunu sanacaklar. Bu da benden sana eşek şakası gibi bir şey olacak.