akp elestirmeni insanlar

entry13 galeri
    8.
  1. tanım: "akepe adlı siyasi partiyi eleştiren insanların bir kısmını veya büyük bir kısmını veya hepsini zavallı olarak nitelemek." olmayandır. zira bahsettiğimiz bir eylem değildir.

    "toptan solculuk" nerden çıktı anlamadım. benim bildiğim bi "kökten dinci"ler vardı, demek bir de "toptan solcu"lar peydah olmuş, vay anasını.

    sözlük dediğimiz oluşumlarda amaç, belli konuları belli platformlarda tartışmaktır. yani nasıl ki "galatasaray"ı tartışacakken orta sahasını farklı başlıkta, forvetini farklı başlıkta, yönetimini ve transferlerini farklı farklı başlıklarda tartışmamız abes kaçarsa, akp'nin de her bokuyla ilgili farklı başlıklar açmak o derece abestir. şimdi oturup o 880 küsür başlıktan "şu şu şu başlıklar sırf laf olsun diye açılmış" diye örnek göstermeye kasamayacam. ama eminim -şayet samimi iseniz- siz de farkındasınızdır o eleştiri de vurgulanmak istenenin. keza, aynı anda sol framede 7-8 ayrı akp ile ilgili başlık görünüyor ve herbiri benzer şeyler ya da birbirlerine yönlendiren bakınızlar içeriyorsa, orada bir kokumuşluk bir yapmacıklık var demektir kuzum. kaldı ki ben "hepsini okudum beğenmedim" gibi cümleler de kullanmadım; ki o akdar boş yazıyı da okuyacak kadar boş vaktim yok. olayı demagojiye vurarak neyi amaçladığınızı bilemiyorum.

    "eleştiri yapın ama öneriniz de olsun" demeyi burjuva ikiyüzlülüğü ile ilişkilendirebilmek için gerçekten zorlanmış olmak gerek. akabinde gelen saçma ve devrik cümlenin ne anlatmaya çalıştığını da çözemedim. ama odtü'deki devrim yazısına bakıp gülüyorum ara sıra. "var ya bu yazı silinmiyomuş oluum" diyenler geliyo aklıma ne bileyim. yoksa yazıya değil yani tebessümüm. lakin anlatmak istediğim, siz ve sizin gibi eyyamcılar sayesindedir ki bugün r.t.e. her çıktığı ekranda "bizi eleştiriyorlar, e bir alternatif göstersnler bakalım. açıklasınlar programlarını, sunsunlar adaylarını" diyerek zaten yeterli bilgisi olmayan kesimin kafasında "abi adam doğru söylüyo yaw, bak diğerleri anca konuşuyo hiç icraat yok" imajını çizebiliyor. ama siz bunu da anlayamıyorsunuz, ne diyeyim... devam edin eleştirmeye.

    yine demagojik bir biçimde başlanan son cümle ise konur sokak olayına binaen sanırsam. şöyle açıkliyim;

    konur sokak; genelde dolaşan tiplerin değişmediği, günün belli saatlerinde belli kesimin takıldığı bir sokaktır. sizin bu sokakta yapacağınız eylemler sürekli olarak aynı gruba hitap edecek ve dolayısıyla hiçbir işe yaramayacaktır. bunun yanında sürekli olarak eylemlerle yaşayan bu kitle -ki ankara göz önüne alındığında ankara solu için önemlidir kızılay kitlesi- artık eylemleretepki vermez hale gelecektir. en basitinden bugün konur sokak çevresindeki herhangi bir esnafa gittiğinizde en az 50 farklı marşı ezbere bildiğini görebilirsiniz. benim eleştirdiğim nokta "eylemin yapılması" değil. eylemin sürekli aynı yerde ve aynı kişilere yapılması. işin garibi eylem yapan kişilerin -kişi diyorum bakın örgüt değil, katılımcılar yani- bile aynı olup aynı sloganları atmaları. yoksa yapılanaları küçük görmek değildir yaptığım. ama ankara'da altındağ da var, ümitköy de var, kurtuluş da var, var babam var. ki birçok semtte eylem için izin verilen bölgeler de mevcuttur.

    son olarak bundan sonra sabaha yakın karnınız tok ve sırtınız pekken fazla düşünmemeyi öneririm size. zira gece gece hazımsızlık yaratabiliyor bünyenizde.

    afiyet olsun.
    1 ...