gerçek bir erkeğin sevdiği bey uğruna dillendirdiği ve yapmaya inancını kaybetmeden söylediği söz, eylem ve gerçeğe dair her şey. benim diyen adamın bile söylemeye çekindiği bir cesaret benimkisi.
kendisini uzun zamandır takip eder, beğenir ve yazdıklarını görünce içimden bir şey kopardı. bazen açık oylar bazen fav alınca kalbim sıkışacak gibi olurdu. evde hanımdan bile gizli gizli onun sayfasını açar okur tebessümlerle gülerdim. derinlemesine düşündüm bu konuyu; hanım bile bu kadar mutlu edemezken sanal bir karakter olan, ki benim için asla öyle olmayan eşsiz kar tenesi gibi bir azizdir, beni kendimden geçiriyordu.
insanın heyecandan nefesi kesilmesine ilk mel mel bakan gibson ile şahit oldum. eline aldığı kalemi güzel olan bir adamın yüreği de kalbi de hiç fena sayılmazdı. adeta o işliyordu yazılarıyla içime...
ellerini tutup kalemini sessizce çekip alıp gözlerinin içine bakıp kendimi izlemek istedim, yumuşak nazenin bedeni bir yavru ceylan gibi kollarımın arasında kıpırdanacak ve kalbi elime aldığım bir serçe kuşu gibi nasıl da titretecekti...
allah biliyor ya işte ben hep bunları düşündüm. eğer kendisi de uygun görürse münasip bir zamanda kendisiyle karşılıklı erkek erkeğe çay kaave içmek isterim.