sık sık şampuan değiştirmenin saçlar üzerinde ne gibi etkisi olacağını çözememiş, buna rağmen izah etmeye çalışanlara da terlikle saldırmış anne. benim annem..
lan ne pis bir şeymiş arkadaş her seferinde şampuan değiştirmek. nasıl da etkiliyormuş meğer güzelim saçları.. o değil, kendi şampuanımı kendim alıp gelsem eve annem pırasayla saldırıyor, "alışveriş benden sorulur bu evde!" diyerekten.. sadece sabun kullansam, ferhat göçer gibi oluyor saçlarım. tanımlanamaz bi hale geliyor. hal böyle olunca mecburen annemin aldığı şampuanları kullanmak zorunda kalıyorum..
3 yıl öncesine kadar sabri sarıoğlu gibi saçlarım vardı şerefsizim. alnımda birleştiklerini bile bilirim.. şimdilerde, alın olarak, fedondan biraz halliceyim.. jöle sürünce de erol köseye benziyorum amına koyyim. sosyal hayatım bitti lan annem yüzünden.
tek mağdur ben olsam, yine avunurum biraz. ama babamın kafasında 1,5 dönümlük bir alan kel kaldı, tema vakfı bu inanılmaz doğa olayıyla nasıl mücadele edebileceklerini bulmak için incelemeye geldi. düşün artık.. daha ergenliğe yeni girmiş bi kardeşim var, suat kaya'nın saç ektirmeden önceki haline benziyor. çocuk asosyal oldu.. kimseyle konuşmuyor.
ve hala ikna edemedik annemi. çerkez kökenli olmasının bir etkisi vardır belki bu derece inat olmasında. bilemiyorum tam olarak..
velhasıl; kaderin ağlarını göz göre göre örmesine izin vermek istemiyorsanız, bu anne terörüne diplomatik yollarla son verin. biz yandık, siz yanmayın a dostlar!
