“Dünyanın gündemine küçücük bir yazınsal ürün -para kazanma derdinde olan sahte bir hekim tarafından yazılmış seksen sekiz sayfalık bir broşür- sayesinde giren bu “yaralı vicdanın elemi ve ıstırabı”nın tarihi, aslında yaşanıp bitmemiştir. Birçok ciddi erkek ve kadın, ki bunların pek çoğu geçen üç yüzyılın önde gelen düşünürleri ve sanatçılarıdır, bir zamanlar etik açıdan pek de önemli olmadığı düşünülen ve bugün kimilerine şaka gibi gelen bu edim hakkında uzun uzadıya kafa yordular. Yüzyılımızda, büyük Savaş’ın Doğu cephesinde yer alan wittgenstein’ın, o ölüm ve kıyımlar ortasında, mastürbasyon yapmaktan dolayı manevi ıstıraplar içinde olması tuhaftır ve rahatsız edicidir; tıpkı rousseau’nun, çok daha rahat koşullarda kendini harap etmesini hala yerli yerine oturtamamamız gibi. Potansiyel otarşik tek başına cinsel haz, hala anlayamadığımız bir şekilde, modern insanlığın iç dünyasına dokunmaktadır. Tek başına seks, çağımızda başka hiçbir cinsel tercihte görülmeyen biçimde, kendi kendini keşif ile kendine aşırı yönelme, arzu ile aşırılık, mahremiyet ile yalnızlık ve masumiyet ile suçluluk arasında salınıp durmaktadır.”