çünkü ben artık yalan dolanların ortlıkta fink attıgı bir yerde değilim. herkesin eşit olduğu savunulan dünyanız size kalsın, artık ben herkesin eşit olduğu tek gerçeklikteyim.
ne iyi bir insan olabildim, ne hayırlı bir evlat... zaten babamın dediği gibi bir subay da olamadım.han, "ne olursan ol en iyisini ol" derler ya, ben herhangi birşey olamadım ki... adil olmayan hayatta binbir canbazlıkla tutunmaya çalışan milyarlarca insandan biri olmaktansa, kendini öldürebilecek bir insanın cesaretini içimde bulmak, gururlandırdı beni. ne bıkmışlık ne de tükenmişlikti benimkisi.
halam öldüğünde sormuştum sana, neden mezar taşında soyadı yanlış yazıyor diye. işsizlik maaşı almak için dediğinde, insanların artık doğru dürüst yaşamak için soyadlarından bile vazgeçebilmeleri, insanlığımdan utandırdı beni. evet, ben kaçıyorum. evet, ben kolay olanı seçiyorum. ama umrumda değil. bu uzun yazıyı okuyup daha fazla üzül istemiyorum anne. zaten ellerim titriyor. kollarım soğuyor. bak görüyormusun, fayansa kızıl deniz çizdim. ilk defa bir şeyi düzgün yapabildim. hani döverdin ya beni, her defasında birşeyi yanlış yaptığımda... şu anda yanlış birşey yapıyorum, buldugunda vur bana , döv beni.