işçiler konuşuyor; Yoksulluğun, çaresizliğin bir çıkışıydı Kot Taşlama işi, evin kirası, ailenin ekmeğiydi.
Binlerce işçisi oldu, binlerce de hastası...Bilinmiyordu bu hastalık, anlaşılmıyordu, anlaşıldığında iş işten geçmişti.
Kimse bilmiyor muydu, bu işi daha önce yaptıranlar bilmiyorlar mıydı?
Hayır atölyeler, markalar, çalışma bakanlığı ... biliyorlardı, şartları biliyorlardı, olacakları biliyorlardı ama kazançları için susuyorlardı!
Onlar kot taşlama işçiliğini, Avrupa'da yasaklanıp sonlandırıldığı için, buralara taşıyanlar değil miydi?
Doktorlar anlatacak; Ne menem bir hastalıktır bu Silikozis, nasıl başlar, nasıl sürer, hayatları nasıl değiştirir ve nasıl sonlandırır...
Anlatacaklar hastalanan ilk işçilere neden silikozis teşhisi konulamadı, Silikozis'in tekstil sektöründe açığa çıkışı nasıl algılanamadı.
Avukatlar anlatacak; işçilerin durumu nedir? Kayıtları bile olmayan işçilerin mağduriyetleri nasıl çözülecek?
Bu Dava işveren ve işçi kavgasının davası mı yoksa onlarca Milyon Euro'luk kocaman markaların, imaj için nasıl katilleştiklerinin bir sembolü mü?
" ihracatımız fazla bu işi çok kurcalamayın" diyen Devlet'in ihracat hesaplarında hastalanan işçiler sadece birer ayrıntı mı?
Bu Dava, bir cinayet hatta katliam davası değil mi?
Basına ve Kamuoyuna duyurulur!
06.09.08 cumartesi günü saat 15.00-17.00arasında insan Hakları Derneği istanbul Şubesi'nde Kot Taşlama işçileri'nin durumu ve Slikozis hastalığı hakkında kot taşlama işçileri, mağdurları, konunun uzmanı doktor ve avukatların katılımıyla sunum gerçekleştirilecektir.