- üniversite okuyacaksanız, evinize en yakın olan üniversiteyi seçmeye gayet edin. * x üniversitesi daha iyi ama daha uzak lafını unutun. bir yerden bir yere gitmenin çok riskli olduğu malum. yol, trafik, kalabalık, gasp... arkalara doğru ilerleyelim dendiğinde daha nereye gideceğiz kardeşim diyin. adet böyle. ama otobüse bindiğinizde arkaya doğru ilerleyin. size yol vermeyenlerle çarpışın.
- doğası, tarihi manzarası bambaşkadır, tadını çıkarın.
- araba almayın. hem istanbul'da yaşayacağım hem de araba kullanacağım diyorsanız, aracınızı ya gece kullanın ya da yalnızca bir yere gezmeye giderken kullanın. her gün işe/okula gidip gelmek için kullanacağım derseniz, demeyin.
- istanbul'un gecesi bambaşkadır. hele ki geceden sabaha doğru vakit geçirirseniz, başka yere gitmek istemezsiniz.
- otobüste yolculuk yaparken birileriyle tanışmayın. mazallah, her gün aynı yere gidip geliyorsanız o kişiyle ömrünüz boyunca türkiye-amerika üzerine konuşur durursunuz. yolunuz biter de siyaset bitmez.
- yemek yiyeceğiniz lokantalardaki metal çatal/kaşık/bıçakları kullanmayın. mümkünse yanınızda plastik kaşık taşıyın; yahut lokantayı uyarın, plastik eşyalar kullanmasını söyleyin.
- arkadaşlarla şurada sabalayacaz, diyorsanız araçsız gitmeyin. her an ne bok olacağı belli değil.
- fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, fotoğraf çekecek çok ortam vardır; fakat fotoğraf makinenizi yanınızca almayınız(!), çaldırabilirsiniz. abarttım biraz en iyisi: fotoğraf çekmek gibi amacınız varsa tek gezmeyin.