ulu roman

entry4503 galeri video8
    4408.
  1. Bir yandan 3 yıldır kesmediği bıyıklarını buruyor ve evin damına çıkmış derin düşüncelere dalmaya devam ediyor etrafı kolaçan ediyordu.

    Muhafızlar geldi ve hepsi çince konuşuyordu fakat bunu kendisi biraz geç fark etti çünkü hem konuştuklarını anlıyor hem de çince cevap verebiliyordu.

    Olayın şoku içerisindeydi, neler oluyor diye düşünürken birden aklına babasının onu çok küçük yaşta çinin hubei eyaletindeki vuhan şehrine gönderdiğini hatırladı. Fakat orada neler olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.

    Kafasını öne eğdi ve yerdeki ufak çakıl taşları gözüne ilişti, eğildi yere ve çakıl taşlarından bir kaç tane avucunun içine aldı ve dikkatlice inceledi, inceledikten sonra birden çakıl taşlarını ağzına attı ve sakız gibi çiğnemeye başladı, bu imkansızdı, nasıl oluyor da taşları çiğniyordu? Kafasını kaldırdı tekrardan ve etrafına baktı, ne görsün beğenirsin? Hansel ve gretel malikanenin bahçesinde oyun oynuyorlardı, o an bir rüya mı değil mi diye sorgulamaya başladı, karar veremiyordu. Herşey o kadar gerçekçiydi ki, rüya olamazdı bu anlar ama yaşanan her şey rüya gibi saçmalıklardan ibaretti. O an ise içeriden biri seslendi.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük