abd güdümlü tam teslimiyetçi türk dış politikasının türkiye'ye yarar değil zarar verecek son hamlesi.
zaten başımıza ne geldiyse şu an ne konumdaysak bu götlek abd'nin yönlendirmeleri yüzünden gelmiyor mu?
son birkaç yılda tırmanışa geçen pkk teröründen tutun da rusya'nın türk mallarına gümrüklerini kapatmalarına kadar başımıza gelen bir dünya talihsiz olayın müsebbibi kim?
bütün bunlar tam teslimiyetçi zihniyetle birlikte olmadı mı?
bakın geçtiğimiz günlerde tacikistan'da bir toplantı yapıldı. "şanghay işbirliği örgütü toplantısı".
kimler katıldı?
rusya, çin, hindistan, iran, kazakistan, tacikistan...
kazakistan ve tacikistan neden katıldı? çünkü onlar birer türk devleti olarak kendi çıkarlarının peşinde. yarın bir gün azerbaycan da bunların arasına katılırsa hiç şaşmamak gerek.
biz entegre olalım, azerbaycanla birleşelim diye bağırırken, başımızdakiler türk dünyasıyla tüm bağlarımızı koparmak için ellerinden geleni yapıyor.
ben bu konuda ermenileri gıptayla izliyorum. zira adamların bir ideali, türkiye'yi kötü tanıtmak adına kurulu bir dış politikası var. zaten başka da bir politikaları yok. bu sözde ermeni soykırımı artık onlar için yeme, içme, uyuma, nefes alma, sikişme gibi günlük bir aktivite halini almış. düşünün ki yurtdışında bir ermeniyle karşılaşıyorsunuz;
+merhaba
-merhaba
+ben nuri şu metro nerden kalkıyor?
-ben de agop, siz bize soykırım yaptınız.
ya da;
+selam nerden dostum?
-ben ermeniyim.
+aaa öyle mi.
-evet hani şu türkler bize soykırım uygulamıştı ya. sen de lanetle lütfen.
+ah barbar türkler...
yani bu minvalde işte. adamların öyle içine işlemiş ki isminden sonra ermeni soykırımı olayına giriyorlar artık.
neticede bu da gıpta ve taktir edilesi bir davranış. bir bizim dış politikamıza bakın, bir de onların.