artık kadınların kendilerine değer verilmesi için hiçbir dine ihtiyaçlarının kalmadığını görmezden gelenlerin sanısıdır.
"efendim islam böyleyken, hıristiyanlık şöyle..." filan geçiniz. insan hakları evrensel beyannamesi ve laik hukuk sistemi kadının hakkını da hukukunu da tanıdı. söz konusu haklar gün geçtikçe daha da ileriye taşınıyor.
kadınların hiçbir dinin uyduruk lütfuna ihtiyacı yok.
buyurun ülkemizdeki türbanlı kadınların haline bakın. aralarından "islam'ın lütuflarını, rahmetlerini" zerre umursayan, laik hukuk düzeninin verdiği haklara burun kıvıran kimse çıkıyor mu?
var mı aralarında babasının mirası hesaplanırken erken kardeşlerine çift pay düşecek şekilde ayarlama yapan?
var mı aralarında hakim karşısında "benim tanıklığım yarım sayılsın" diyen?
keza, arkası olmayanları, iyice ezik olanları saymazsak:
var mı kocasından sopa yeyince polise koşmayan, kocasını şikayet etmeyen?
var mı canını sıkan kocasını boşamayan?
var mı kocası boşayınca mehirle yetinen, tazminat ve nafaka talep etmeyen?
var mı kocasının kuma getirmeye çalışmasına eyvallah eden?
dinler bitmiştir. insanlığın kendi yarattığı ve geliştirmeye devam ettiği değerler sistemi (ki dinler de insan eseridir sonuçta) dinleri aşalı çok oldu. dindarlara kalan, çeşitli yalanlarla dinlerinin yeni değerlere uygun olduğunu iddia etmektir ki olan o zaten. insanlığın dinlere ihtiyacı yok.