hiç utanmadan sıkılmadan oy vermeye giderler. hatta milletvekili, bakan, yönetici, hakim, savcı, subay olmaktan da çekinmezler. fırsat olsa başbakan veya cumhurbaşkanı da olurlar.
babalarından miras kaldığında erkek kardeşlerine iki pay düşecek şekilde ayarlama yapmaya yanaşmazlar.
ifade verdiklerinde "hakim bey benim tanıklığımı yarım sayın lütfen" demezler.
kocalarından sopa yediklerinde doğru polise, mahkemeye koşarlar.
canları sıkıldığında laik cumhuriyet mahkemelerine başvurup, kocalarını boşamaktan çekinmezler. üstelik mehirle yetinmez tonla tazminat ve nafaka talep ederler.
kocaları üstlerine kuma getirse, kabul etmez, adamı perişan ederler.
hayır, itirazım yok, bunların hepsini aynen yapmayı sürdürsünler. yeter ki nankörlük etmesinler...