"Gözlerini kapar kapamaz, uykunun serüveni başlıyor. Belleğinin, bir yansıma sayesinde lavaboya, bir kitabın biracık daha açık gölgesi sayesinde etajere yeniden hayat vererek, asılı giysilerin daha koyu kütlesi belirginleşerek, pencerenin ışık geçirmez karesi sayesinde binlerce kez katettiğin yolları yeniden çizerek onları zahmetsizce tanımladığı odada..."
"...uyuduğum yerlere yönelik istisnai, hatta tanrısal olduğunu düşündüğüm bir belleğe sahibim. Bir yere uzanıp gözlerimi kapatmam ve belirli bir mekânı asgari bir dikkatle düşünmem, o odaya ilişkin bütün ayrıntıları, kapıların ve pencerelerin yerini, mobilyaların nerede durduğunu gözümün önüne getirmeye yeter, hatta bununla da kalmaz, sanki o sırada bedenen o odada yatıyormuşum hissine kapılırım."
müthiş betimlemeleriyle beni kendine tekrar hayran bırakan yazar.