Çok samimi olduğum bir arkadaşımın başına gelmişti. Olay şöyle gerçekleşti:
3-4 gün sürecek küçük bir operasyona çıkıldı, tokat ilinin dağlık alanlarında aşırı solcu bir kaç örgütün gerilla faaliyetlerini önlemek adına. Görev bitmiş geri dönüyorduk, mercedes unimog kamyonetin arkasında iki sıra asker, sırtsırta oturmuş yolun yanlarına bakar düzendeydik. Aynen şu görselde olduğu gibi.
Sıranın en sonunda, arka kapağa yakın oturan arkadaşımız görevin de yorgunluğu ile uyuya kalmış. Normalde araca binince silahın kayışı emniyet olsun diye palaskaya iliştirilir ama sanırım es geçmiş. Velhasıl silah aracın sallantıları sayesinde düşmüş. işin en kötü tarafı silahın düştüğü kışlaya dönene kadar fark edilememişti.
Bölüğe ulaştıktan sonra bölük komutanı "dua et o silah bulunsun, yoksa askerliğin bitmez" dedi ve iki araç geriye silahı aramaya gitti. Silah tesadüf bu ya otuz kilometre ötede düştüğü yerde öylece bulunmuş. Alıp geldiler ve o düşen silah artık bölük komutanının elinde dayak aletine dönüşmüştü. Düşüren askeri epey bi dövdü ama konu orada kapatıldı.
Silahı düşüren arkadaşla hâlâ da görüşürüz, adam o zamanlarda bölüğün en kondisyonlu, gözü kara, ultra askerlerinden biriydi. Tabi bu vasıflar dayak yerken akıllara gelmiyor ne yazık kı.
