Camilerin yarısını okula çevirirdim. Her mahalleye bir cami yerine her mahalleye bir okul kampanyası başlatırdım. Din konusunda herkesi özgür kılar, kim kimin dinine, meshebine, dinsizliğine laf ederse ciddi yaptırımlar getirirdim.
Kırdığın yerden kırılırsın” gibi kezbanca cümleler üreten öğretmenlerin hepsini atar, ezberci çocuk yetiştirmeyen eğitim sistemi getirirdim. Okuma yazma öğrenmeyene ciddi para cezası getirir, öğrenmeleri için imkanlar sunardım. Bilime, üretmeye, tarıma, hayvancılığa tam destek sağlardım. Beyin göçünü engellemeye çalışıp, üstün zekalı çocukların saptanıp her türlü eğitiminin devlet tarafından üstlenilmesini sağlar uygun ortam oluştururdum. Böylece tüketen değil üreten bir Türkiye için temeli sağlam atar, ürettiğimiz, icat ettiğimiz her ürünü global pazara sunarak borçlardan kurtulur “borç alan emir alır” psikolojisinden çıkardık.