sefa mutlu'nun katili, medya(mız)ın en büyük yalanlarındandır..
turkiye'de bilhassa basın ve san'at dünyasında bir isim ortaya atılır ve o isim bir müddet sonra şişirilerek şöhret haline getirilir. her şöhretin bir bedeli vardır. bu bedel ikibinli yıllarda her ne kadar "başka yollarla" ödeniyorsa da 1960' ların türkiye'sinde durum değişiktir. yeni şöhret kendini şöhret yapanların fikir ve emellerine birinci dereceden hizmet etmekle yükümlüdür. hele ki bu şöhret de, aynı fikirleri savunuyorsa ondan daha büyük şair, ondan daha büyük romancı, ondan daha büyük tiyatrocu ve sinemacı yoktur (bkz: orhan pamuk).. işte yılmaz güney denen bu kızıl katil de 60'lı yıllardan itibaren bu metodlarla şöhret edilenlerden birisidir. yılmaz güney malum metodlarla, malum basın organları tarafından bir efsane haline getirilmek istenirken, onun bilinen fikri yapısı türk milleti tarafından farkedilmişti.. zaten o' da bunu saklama gereği hissetmedi. 1970' li yıllarda, yani komunistlerin teoriden pratiğe geçtikleri kızıl günlerde yılmaz güney' de yoldaşlarından geri kalmamış ve bu eylemlerinden dolayı türk mahkemelerince yargılanmaktan kurtulamamıştır. gerçi sıkıyönetim mahkemesinden kurtarmıştır yakasını ama türk milleti tarafından lanetlenmiştir. yumurtalık hakimi sefa mutlu' yu vurması ise bu laneti perçinlemiştir..
yilmaz guney, sefa mutlu adlı bu hakimin katili olarak cezasını çekerken hapishanede de boş durmamış, komunizmi ve kürtçülüğü destekleyen gazete ve dergilere yazılar yazmaktan geri kalmamıştır. bu suçlardan dolayı mahkemesi sürerken 1981 yılında elini kolunu sallaya sallaya, çocuğu ve ikinci karısını da alarak yurtdışına çıkmıştır. yımaz güney cezaevinde iken onu şöhret eden malum basın ve çevreler boş durmamış, bu adi kızıl katilin hapishane hayatı "pehlivan tefrikaları" gibi çarşaf çarşaf gazetelere basılarak sahte bir kahraman oluşturulmuştur.. ve malum kızıl medya o günden bu güne hızını hiç mi hiç kesmemiş, bu sahte kahramanı gündemden indirmemiştir.. hala bile bu soysuz büyük bir san'atçı gibi televizyonlarda arz-ı endam ettirilmektedir.
her zaman "yol" unu bulan yilmaz guney, yurt dışında servet edinmenin de yolunu bulmuş ve ömrünü kapitalistlerle, kara para kazananlarla mücadeleye adayan (!) bu büyük san'atçı (!) o yıllarda bile özel uçaklarla seyahet edecek kadar servet sahibi olmuştur. her toplulukta hain, dolandırıcı, kaçakçı bulunabilir. ama bunlar şöhret edilmezler. bu da ülkemizin tezatlarından biri olsa gerek.