kaybedenler kulübü orta sınıf üstü insanın varoluşsal yalnızlıkarını, bohem hayatlarını ele aldığından ve benim beklentim maddi manevi her türlü, adının hakkını verecek şekilde bir kaybediş hikayesi olduğundan izlerken keyif alsamda tatmin olamamıştım çünkü hala bunlar ne kaybetti ki kafasındayım, kaybetmek bu değil bu filmde e artık her şeylerini kaybetsinler özellikle mete
daha filmi eleştiririm de eleştiririm..
filmden bir beklentim yok fragmanın vadettiği bir şey yok, varsa da kadınlara bakış açılarını bu film de değiştirmeleri, şüphesiz müzik tercihleri filmin en güzel tarafı olacaktır ayrıca sarp akkaya'nın filmde yer alması beni gülümsetiyor ayrıca filme gitmeyeceğim hiçbir şey kaybedemiyorlarsa benim gibi bir izleyeceyi kaybetsinler of bu ne kaybediş ama kesin gişede batarlar ve son olarak kim bu erol egemen yaa?