olayın özünde ibadeti zorla yapmanın, bunu kendine bile itiraf edememenin hırsı var.
neden ben bana farz edilmiş namazla, oruçla cebelleşirken, allahın alevileri hem kılmaz, hem tutmaz
ve bana farz değil der de en kötüsü benimle aynı dinden olur?
ahmet özal'ın turgut özal'dan naklettiği tasavvuf kaynaklarında da rastlanan bir kıssadır:
mürid sorar ermişe şeriat, tarikat, hakikat nedir diye..
ermiş der git şu üç abdest alana teker teker tokat at..
birinci, tokatı yer yemez abdesti bırakır ayağa kalkar ve tokata tokatla karşılık verir.
ikinci, tokatı yiyince sadece kafasını çevirip bakar.
üçüncü ise hiç birşey yapmaz, abdest'e devam eder..
sorar ermişe mürid; ne demekti bunlar diye..
ermiş der birincisi şeriatti; göze göz..
ikincisi tarikattı; tokat allahtandı ama kim aracılığıyla geldiğine baktı.
üçüncüsü hakikatti; tokat allahtan evet ama kimden geldiğinin önemi yoktu..
yani; varsa kendine, imanına güveni inananın;
kendine emredileni emirden saymayan insanların hayat tarzlarını takmaz.
cennet karşılığında hayatını kısıtlarken nasıl yaşar bana yasak olanlarla bu hayvanatlar demez;
inancından şüphesi yoksa ya da kıskanmıyorsa.
bunca kıvranmanın açılımı budur. tarih boyunca hırvat dönmesi kuyucu murat paşa,
analarının, avratlarının soyları, zihniyetleri, yok rumdu, yahudiydi, yok şu anadolu beyinin kızıydı konuları
açıkoturumlarda tartışılan yavuz ve diğerleri;
aleviler ve kızılbaşların katledilmeleri başka kafirlerin katlinden önemlidir fetvası veren,
hızını alamayıp yunus emre'nin eserlerini okuyanlara bile katli vaciptir diyen
kanuni'nin şeyh-ul islamı ebussuud efendi de aynı soyun eskisidir.
tosun toruncukları da aynı zihniyetin james hetfield hayranı versiyonlarıdır.
gelin itiraf edelim: ifrit oluyorsunuz. bu saz çalıp mum söndüren, abdest almayan, namaz kılmayan,
tuttukları oruç için bile sizinle aynı ayı tutturamayan, kadınları kapatmayan, kızlarını okutan kızılbaş taifesinden atalarınız gibi nefret ediyorsunuz.
etmeyen kızına gönül veriyor, alıyor, kızını veriyor zaten. nefret eden de hoplamasından belli olur.
yobaaaz dersin kalabalığa. herkes bakar. kiminin bakışı ''hangi yobaza demişler acaba'' bakışıdır.
ama kimi de ''sen kaç yobazcan beni tanıdılar'' diye bakar. yobaz denilince hoplayan yobazdır.
formül bu. cennet cici, cehennem öcü formülü kadar basit. di mi pavlovcan.
