"Havle binti Hakîm, kendini Peygamber'e hibe eden kadınlardan biriydi. Bunun bu davranışı üzerine Âişe:
“Kadın kendini erkeğe hibe etmekten haya etmiyor mu?” dedi.
"Resulum! Eşlerinden dilediğini bir süre ihmal edip dilediğini de yanına alabilirsin. Kendisinden bir süre uzak durduğun eşlerinden birini tekrar yanına almanda sana bir vebâl yoktur. Bu hâl onların sevinmeleri, mahzun olmamaları, yaptığın muameleden hepsinin hoşnud olmaları bakımından daha münasiptir. Allah kalplerinizde olan her şeyi bilir. Allah alîmdir, halîmdir/her şeyi hakkıyla bilir, müsamahası boldur.”(Ahzâb, 33/51)
âyeti inince de Âişe:
“Yâ Rasülallah! Vallahi bana öyle geliyor ki, Rabb'in (kadınların değil) ancak senin arzunu/rızanı, hoşnutluğunu tahakkuk ettirmek için böyle çabuk davranıyor.” dediğini belirtmiştir.(Buharî, Nikah, 29; Müslim, Reda’ 49).