feminizm tarafından literatüre kazandırılan kavram. ve aynı zamanda üstü örtük, çoğu kadının(kadına yüklenen bir yükümlülüktür bu daha çok) farkında dahi olmadığı fakat psikolojik olarak ağır olan bir yükümlülüktür.
bilhassa ev içindeki yaşamda yaşanır bu yükümlülük. kadın-erkek evliliğinde(başka türlüsü de olabilir) ev içi işlerin gerçekleşmesinde kadın daha büyük bir sorumluluk alıyor erkek ev içi iş yapsa dahi. erkek daima bir yönlendirme bekliyor kadından işleri yapma konusunda. bulaşıklar makineden çıkarılıp mutfak dolabına mı koyulacak? bunu erkek yapacak olsa da kadın söylemek zorunda. çamaşırlar makinede mi duruyor? bunu erkeğe kadın söylemek zorunda. erkek yapacak olsa dahi bunu ancak kadın söylediğinde gerçekleştiriliyor. bunu söylemesinin, düşünmesinin yükümlülüğü yine kadına yükleniliyor. sıvı sabunluğun içindeki sıvı sabun mu bitmiş? bunu düşünmesi gereken yine kadın. ve daha saymadığım pek çok şey. hayatınızda bunun örneklerini görebilirsiniz.
yapılması gereken daha pek çok ev işi kadın tarafından söylenmediğinde, hatırlatılmadığında ise kadına söylenen şu oluyor: "niye söylemedin? niye hatırlatmadın?" bir şeyleri sürekli düşünmesi, organize etmesi gereken kişi yine kadın oluyor erkek her ne kadar ev içi işe dahil olsa da. ve birtakım feministler de çoğu insanın farkında dahi olmadığı bu yükümlülüğe "zihinsel çalışma yükümlülüğü" adını vermiş.
bunun örneklerini çevremdeki kadınlardan çok kez görüyorum, işitiyorum.
çok küçük şeyler gibi gözükse de ev işlerinin tümünü göz önüne aldığımızda tüm bunların zihinsel tasarımı, düşünme işi bir hayli yorucu oluyor.