Başarı kazanmış olmak kendimizi kandırdığımız ile alakalıydı.
Labirentten çıkma yeteneğimiz olmadığı yaşamın içerisinde mutlu zannetmek kendi dünyamızın basit oyunlarının içerisinde kazandığımızı zannettiğimiz yanılsamalardı.
Etrafımızda dönen dünyanın kıyafet değiştiren oyuncularına karşı zafer kazandığımızı zannediyorduk.
Karşı durmaya çalıştıklarımız da kibar davranıp insan olduklarımız aynı şeylerdi.
Bazen çok fazla bunalıyor çok sıkılıyorduk.
Gazımız alınıyordu kafamız boşaltılıyordu.
Kendi kendimizin pasta hakkından yerken teşekkür ediyorduk.
Bize ait olan pastanın son diliminde bağımsız bir dünya kurup kendi öz kaynaklarımızla dibine kadar mutlu olmak hakkımızdı.
Bundan on sene sonra emekli olup sörf yapmak saklı tutulan hakkımızdı.
Labirentin içerisinde mutluluk oyunları oynayıp labirent bizi dışarıya karşı koruduğu için şükrediyorduk.