ben küçükken annemle pazardan veya marketten alışveriş yaptığımız zamanlarda ben aldıklarımızdan bir şey yemek istediğimde annem hep 'eve gidince yersin' derdi.
ben ısrar ettiğimde de 'alamayan vardır, canı çeker, üzülür' diye eklerdi. ben o zaman hemen susardım. eve gidene kadar beklerdim canımı çekeni yemek için.
bence hepimiz böyleydik küçükken, çoğumuzun annesi de böyleydi.
biz ne ara büyüdükte annelerimizin bu dediğini hatırlamaz olduk?
aksine her aldığımızı, sahip olduğumuzu insanların gözüne gözüne sokar olduk?
alamayan vardır, üzülür diyeceğimiz yerde her aldığımızı, giydiğimizi, yediğimizi sergilemeye başlar olduk?
resmen acımasız insanlarız artık.
sahip olduklarımızdan mutluluk duymak normal ancak başkasının sahip olamadığına sahip olup bunu onun gözüne gözüne sokup tatmin eder olduk kendimizi.
içimiz pisleşti resmen. bizden kötü olanları görüp mutluluk duyuyoruz.
bu tıpkı bedensel engelli birini gördüğümüzde 'aman neler var, halimize şükredelim!' demek gibi bir şey.
kabul edin, hepimiz artık çok çirkiniz. güzelliğimizi kaybettik.
masumluğumuzu yitirdik.
kötü insanlarız artık.
gösteriş, marka, varlık düşkünüyüz ve acınacak haldeyiz.
yok oluyoruz ve bunun farkına varanımız çok az.