tarihi açıdan çok zengin ve tarihte son derece önemli olan bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehrimiz. bünyesinde hitit, asur, selçuklu, memlük eserlerini barındıran ve daha pek çok medeniyetle önemli derecelerde bağı bulunan anadolu şehridir. bu nedenle tarihi açıdanda malatya'nn aslınla ne denli önemli bir yer olduğununda farkına varmak gerekir.
malatya kuruluş döneminden itibaren günümüze kadar büyük bir değişikliğe uğramadan gelebilen anadolu şehirlerinden biridir. bugün inderesi mevkinde bulunan mağaralar malatya'nın ön tarihi açısından bize yol göstermekte ve malatya tarihinin paleolitik çağa kadar indiğini resmetmektedir. ilk dönemlerinde hititler tarafından m.ö 2000 yılında ''meldia'' olarak isimlendirilen şehrimiz, hitit'lerde ii.mursilli, mutavalli ve iii.hattusili dönemlerinde'de hitit merkezine bağlanmıştır. malatya isminin o zaman hititçe'de ''bal'' anlamına gelen, melid'den türediği sanılmaktadır. burada sözünü ettiğimiz iii. hattusili aynı zamanda tarihte ilk antlaşmanın mimari olan puduhepa'nında kocasıdır. bundan sonra asurlular ve perslerin egemenliği altına giren şehrimiz, milidia, meliten, maldia şeklinde isimlendirilmiştir.
bugün, aslantepe höyüğü, aslan taşlar, cafer höyük, uluc, taşhan, akminare camii ve malatya kalesi gibi mutlaka gidilip, görülmesi gereken pek çok güzel yeri vardır.