bu hayata nereden başladığınız ya da şu anda nerede olduğunuz tek başına hiç bir anlam ifade etmiyor. bu hayattaki yer değiştirmenizle ilgileniyorum ben. ne kadar yol katettiğiniz önemli benim için. bu yolculuk boyunca kendinize neler katabildiğiniz önemli. hala başı önde yürüyen , pos bıyıklı çevrelerce yeteri kadar delikanlı olmamakla suçlanan ezilmiş alt tabaka insanlarının hayat denen gizemli yolculukta ne kadar piştiği ile ilgileniyorum ben.
bazen bana kızıp ezikliğinizin sorumlusu sanki benmişim gibi günlük hayatta hiç olamadığınız kadar cesaretli olup klavyeye sığınıp nefretinizi üzerime saçıyorsunuz. oysa benim tek istediğim "miş gibi yapmak"tan vaz geçmeniz. bunu yaparken de aklınıza mukayyet olmanız. gerçek dünyaya düşmüş sanal karakterlerin şaşkınlığı ile önünüze gelene biat etmenizi istemiyorum. kendinizi insan yerine koyabilmeniz için güçlü olana katılmanız gerekiyor, biliyorum. tıpkı imparatorluğa katılan beylikler gibisiniz başka çareniz yok ama kötü bir elle de iyi bir oyun çıkarabilirsiniz, bunu unutmamalısınız.
doğru insanlara biat etmeniz sizi küçültmeyecektir. hayatın kuralı bu, kaybedenlerin ve kazananların birbirine muhtaç olduğu bir oyun bu. oyunu kazanmak için kaybedenlerin de olması gerek biliyorum. ben sizin kaybetmenizi istemiyorum, günün birinde kazanana kadar benim pelerinimin altında güvende olacağınızı söylüyorum. hayatınızı kurtaracak kahramanı beklerken, daha kudretli olabilmek için çıktığınız bu yolculukta ibnelerle, cahillerle, sanal kişiliklerle muhattap olup da zaman kaybetmeniz içimi acıtıyor. kimin doğru, kimin yanlış olduğunu bilemediğiniz bu kaostan sizi çekip çıkarmak , eksik yanlarınızı tamamlamak istiyorum . bunun için tek yapmanız gereken kendinizi bana teslim etmek.
bir gün sizlerle karşılaşıyoruz...
bir ofistesiniz ... patronunuzun önünüze koyduğu dosyalardan, her gün sizi bir köpek gibi aşağılamasından bıkıyorsunuz ve onun bir ibne olduğunu söyleyip kapıyı vurup çıkıyorsunuz
bir havuz kenarındasınız. gözlüklü , kodaman biri yanınıza yanaşıp ahlaksız teklifte bulunuyor. siz artık onun gibi pisliklerle işinizin olmayacağını söyleyip, yerin dibine sokuyorsunuz onu.
bir arkadaş ortamındasınız...lavuğun teki sizi aşağılayıp prim yapmak için yavşakça espriler yapıyor. başınızı eğmiyorsunuz bu sefer. hemen oracıkta alıyorsunuz denyonun ifadesini!
internet ortamındasınız... abuk subuk herifler gençleri etkilemeye çalışıyor. karşılarına geçip "ben artık ezik değilim" diyorsunuz, onlardan daha güçlü olduğunuzu haykırıyorsunuz ve kimseye biat etmiyorsunuz.
işte bir gün sizleri gördüğümde, beni tanımasanız da, gülümseyeceğim. 2008 yazında yaşadıklarımız aklıma gelecek. bu yaşananların sizi daha iyi, daha huzurlu bir hayata götürdüğünü görüp mutlu olacağım. siz de o birkaç saniyelik bakışmamız esnasında gülümseyeceksiniz ve bugünleri hatırlayacaksınız sebebini bilmeden. işte o zaman birilerini kurtarmanın sevinciyle yoluma devam edeceğim ben de; gideceğim buralardan bana minnettar olduğunuzu bilmenin tatminiyle...