Uzaktan maval okuması kolaydır. Bana küçükken bir rahatsızlığımdan dolayı iğne yapıldı, bir anda tırnaklarım mosmor oldu ve deli gibi titremeye başladım, hemşireye sorduğumuzda, hemşirenin söyledikleri aynen şu oldu; "Ayyy ben doktorun yazdığı dozun 1.5 katını yapmışım çok pardon"
Yani bu benim oğluma, kızıma yapılsa ve kızım oracıkta ölse, bu doktorda "ayyyy 1.5 doz fazlasını yapmışım çok afedersiniz"
dese, muhtemelen o hemşireyi veya doktoru hiçbir vicdan azabı hissetmeden gebertirdim.
"şuç ölende mi, öldürende mi" diye bir laf vardır.
herzaman değil tabi fakat bazı zamanlarda ölen suçludur.
Düşünelim mesela; annenizi yapılmaması gereken bir müdahele sonucunda kaybediyorsunuz, doktorun ihmalkârlığı sonucu veya ve bu apaçık ortada. ne yapardınız ?
hastane başhekimleri kendi doktorlarını ve hastanesini korur herzaman.
insanlar devlet hastanelerinde köpek gibi muammele görüyorlar. doktor bağırıyor, azarlıyor, aşağılıyor veya daha geçenlerde ana haberlerde gördüm, kadını oğulları götürüyor hastaneye, kadın diyor sol kolum uyuşuyor kalbim daralıyor...
doktor ağrı kesici verip gönderiyor, kadın ise geri dönüş yolunda ölüyor. kalp krizi...
bu ülkede mahkemeler, savcılar, hakimler var diyorlar...
Hastane suç kabul etmez hiçbirzaman, başhekim doktorlarına ve hastanesini savunur herzaman dediğim gibi. örtpas edilir herşey. siz ise ağabeyinizin, annenizin, kız kardeşinizin, ablanızın, babanızın öldüğüyle kalırsınız.
Şu dünyada tek bir doğru yoktur ve adalet için her yol mübahtır.