sağcı yazarların tüm diğer özürleri göz önüne alındığında, bu yine hayli sempatik ve mezur görülebilir bir şeydir.
insan kendini "sağcı" gibi artık iyice abuklaşmış bir tanımlamaya sığdırabiliyorsa (dinci falan bile çok daha anlamlı ve işlevseldir günümüzde) zaten kabahatleri ve özürleri arasında amansız bir yarış var demektir.
tabii, bir de şu var: "sağcılık" da herhalde bu memlekette bir zamanlar bu kadar sığ ve cehalet kokan bir faşizm parodisi değildi... dtp, ödp, ab ve insan hakları gibi anahtar sözcüklerde "hööeeeğğğğ leeeoooğğynnn! anasıiskim orspuçoğcuu" tarzı tepkiler veren güruh, aslında belki tam sağcı değil de eski sağcıların ve onların maşalarının fan kitlesi gibi bir şey...
beni asıl ilgilendiren, kısa ya da uzun, ne yazdıkları değil. asıl problemleri, okuduklarını anlamaya çalışmak noktasındadır çünkü.