yazarların ateist olma hikayeleri

entry32 galeri
    28.
  1. sıradan inançlı bir aile ortamında büyüdüm, kuran kursuna gönderildim. öncelikle ansiklopedi karıştırmaya meraklı küçük bir çocukken tanrıya dair sorgulamalara başladığımı hatırlıyorum. allaha inanıyordum fakat sıradan dindarların baktığı açıdan değil, bilimsel açıdan ona dair cevaplar arıyordum. sonraları internetin yayılması ile birlikte dinler hakkında yüzlerce makale okudum, dinler hakkında bilgisi olan farklı insanlarla konuştum ve kararımı verdim, o zamandan bu yana inanmıyorum.

    5–6 yıl önce daha farklı bir açıdan tanrı konusuna bakabileceğimi fark ettim. bana tanrının bir masal olduğunun ipuçlarını veren bilimsel kitaplar üzerine, türkçe olarak kuran’ı da okudum. kuran’ı ana dilimde tarafsız bir gözle okuyunca, akla mantığa uymayan, sıradan mitolojik bir öğe olduğunu gördüm.

    bazı inanan insanlar sırf ben inanmıyorum diye kötü biri olmak zorundaymışım gibi davranıyorlar bana sanki hiçbir erdeme sahip olamazmışım sanki bütün iyiliğin kaynağı inançmış gibi. yok öyle bir şey insanlara kötülük yapmamak için haklarında kötü şeyler düşünmemek için inanca ihtiyacım yok. yine iyi biri olabilirim. çünkü inanç temelinde diğer tarafla ilgili olan bir şey o da varsa; bu dünyayı o kadar bağlamıyor. en azından benim için bu şekilde.

    bu entry ile ilgili dikkat çekmek istediğim nokta, tanrı'ya “inanmıyorum” değil, “inanamıyorum.” din, tanrı, ölüm sonrası yaşam, kutsallık, ruh ve ibadet konularının tamamı bana mantıksız görünüyor.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük