kimsenin, kendini kimseye, değerli olduğunu hissettirme gibi bir zorunluluğu olmayan durumdur. yani zorunluluktan öte, böyle düşünmedim ki zaten ilk bakışta. birine, çok sevdiğiniz, öldüğünüz bittiğiniz biri de olsa, siz ona değerinizi, onun kendine verdiği değerin hakkını verdiği için değer verirsiniz, vermelisiniz. ya da o, kimisine göre sıradandır ama size göre değerli gelebilir. lakin sizin verdiğiniz değeri, asıl verdiren, değer verdiğiniz kişinin ta kendisidir. zordur falandır vs ama, doğru kuralı budur, kim bunu yapabiliyor veya yapmıyor kısmında değilim. sonrasında ise meşhur, değerinden fazla değer vermek gibi bir durum ortaya çıkıyor. deyim yerindeyse, radara yakalanıyorsunuz diyelim. ek olarak, değerli olduğunu bilip, bu değer karşısında, karşıdakinin fazla üstüne düşmesiyle, şımarıklığa ister istemez yakalanmanız. görüldüğü gibi, hepsi birbirini peşin sıra sürüklüyor sanki. onun için aslında h fazla şey yapma olarak ve boş ver kısmında takılsak, değer, değerinde kalacak ve mutlu olacağız bence.