"kendilerini açıkça marksist olarak tanımlayan, söylem ve eylemleriyle liberalizm ya da milliyetçiliğe bulaşmadığı açık olan isimler bile halihazırda tarafsız olmakla, hatta tarafsız olarak 'diğer'lerinin tarafında yer almakla suçlanıyorlar. sanıyorum bu isimler taraf olduklarını ama taraf* olmadıklarını, bir sürecin doğal olarak sadece iki tarafının olmayacağını anlatmaktan yoruldular.
asıl sorunlu olan da bu zaten, türkiye'de son birkaç yılda tartışmalar öyle bir hal aldı ki, demokrasiden, özgürlükten dem vuran sol liberal söylemler açıkça despotikleşti. özellikle kendilerine musallat olan bu despotik yaklaşımın gölgesinde marksistler, türkiye ve dünya gerçekliğini anlamak, açıklamak bağlamında kendilerini ifade edebilmeleri bir yana, bu saldırıyı püskürtme çabasına girmek zorunda kaldı.
hemen her fırsatta demokrasiden ve özgürlükten dem vuran özellikle sol liberal dünya, marksistlerle kurdukları ilişkilerde kullandıkları kavramlar ve aldıkları tutumlar itibarıyla açıkça bir 'metal yorgunluğunun' işaretlerini gösteriyor. bu arkaik ve bu nedenle de despotikleşen algılayışların, sol liberal düşünce dünyası tarafından acil bir restorasyonu gerekiyor. bu restorasyon da ancak marksizm ile bugün yeniden ilişkilenerek gerçekleştirilebilir."
araş. gör. koray yılmaz
marmara üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi