hey

entry55 galeri video5
    51.
  1. Bu derginin eski ciltleri amcamın kolilerinde çıktı.

    Zamanın ötesinde bir dergiymiş resmen; listeler, albüm eleştirileri, haberler, posterler. Üstelik Billboard gibi, Smash Hits gibi haftalıkmış. Internet'in olmadığı, tek kanalın olduğu dönemlerde böyle bir şey hazine gibi olmalı. Düşünsenize taptığınız sanatçının albümünden o hafta haberdar oluyorsunuz. Şimdi komik geliyor olabilir ama o zamanın gençleri için mucize gibi olmalı.

    Sonra anladığım kadarıyla Hürriyet Milliyet'i kıskanmış -Hey Milliyet yayınlarındanmış- Blue Jean diye bir zımbırtı çıkarmış. Hani içi kof dışı cakalı derler ya aynı öyle bir şey. Sırf resim, sayfa sayfa yakışıklı posteri, boya badana, bir yığın salak sulak çıkartma ıvır zıvır göz boyama; gerçek müziksever için ise haber denilebilecek iki üç kırıntı.

    Ama Hürriyet bir akıllılık yapmış: Ayda bir yayınlamış. Hey ayda dört defa bayağı tuzluya gelirken Blue Jean çok daha bütçeye uygun olmuş parasız gençlik için.

    Tabi Hey tutunamamış. Yitip gitme süreci sancılı. Önce kuşe kağıda dönmüş ama kuşe kağıttan çok kuş kadar olmuş. Sonra aylık olmuş Blue jeanleşiyim demiş ama Hürniyet güçlü aman vermemiş.

    Türkiye'nin basın alanında gurur duyabileceği bir efsane bildiğiniz boyalı basına yenilmiş sonra Hey Girl diye bir hilkat garibesi olarak reenkarne olmuş ama mide bulandırıcı bir versiyon o; tiki kızların ıslak rüyalarına hitap etmiş.

    Şu anda devam etse belki bir Q, bir Billboard olabilirdi kim bilir.
    0 ...