- lan öküz o topa öyle mi vurulur lan?
+ yekk ya gelip vursaydın. aq sanki bana dersin hagi ya...
- lan siktir gittt tellere vurdura vurdura kaleye iniyosun, bari tele atacağın pası adamına at lan. tüm fizik kurallarını altüst ettin lan.
+ yeahhh bırak ya ben senle hiç oynamam.
ahan da bu tarzda konuşmaların olmayacağı maç oluyo bunlar.
biz genelde,
aldım verdim ben seni yendim le adım atıştırıp takım kuruyoruz. "lan olum kemal sakatlanmış oynamıyacakmış var mı lan sizin mahallede bi eleman" tadında konuşmalarımız olmuyor telefonda. "ay şekerim karı şortuma bakmaktan oynamıyor ki kıskanç , iyi oldu gelmediği" falan diyoruz biz. " ay o benim takımımda oynarsa valla ben oynamam" tadında kaprislere bulanıyoruz. misal geçen esra bi tayt giymişti inan gözlerimizi falan alamadık, koca götüne de çok yakışırmış gibi. kıskançlıkla alakası yok, esra takımın en topluca olanı. sergen esra o yüzden adı... panter sevil adını taktığımız kalecimiz, genelde her topu kurtardığında "ayyyyy tırnaaaammm kırıldı ya" falan diyor. takımın alex'i emel. tabii tabii. emel frikik kullanırken ( verirken değil frikik kullanırken) barajda olanlar erkeklerin aksine gögüslerini avuçluyorlar. ( sallanan sadece tenis topları olsun reklamı girdi burda devreye)hepimizin sütyeni aha işte bundan...
geçen yine emel frikik atacak, top gögsüme geleceğine enseme gelsin dedim, döndüm arkamı, abi bu topa bi vurdu gerisini hatırlamıyorum. koy fenerbahçeye oynar o derece.
ay bi de terleyip saçımızın fönü bozulmasa... pof.