portekizde porto maçı: bence fener açısından en önemli maç. çünkü portekizliler rakip küçümsemezler sonuna kadar oynayıp kazanmaya çalışırlar. beraberlik çıkarmak lazım. ama gerçekten zor.
istanbulda dynamo kiev maçı: gruptan çıkmak için bu maçı kazanmak şart. kazanılma ihtimali çok yüksek, ama kazanılamaması halinde diğer maçlarda fotomaçın "destan yazdık" diyebileceği sonuçlar almak gerekebilir.
istanbulda arsenal maçı: grup maçlarında her maça bir fikir yürütebilirken tek 3 ihtimalli maç olarak bunu görüyorum. bu maçta her şey olabilir. mağrur ingiliz takımının kulağı çekilebilir. siyahi arsenalliler bizimkilerin kanadını koridora çevirebilir. ama fenerin yenmesi halinde hırs dolu bir arsenal deplasmanı bizi bekliyor.
ingilterede arsenal maçı: orta saha kalabalık tutularak, ve bolca dua edilerek defansa gömülmeden kontraatak futbol oynanılmalı. eğer fener geçen seneki sevilla deplasmanı gibi oynamaya kalkarsa, geçen sene beşiktaşla alay edildiği gibi alay ederler. uğur boral'dan colin kazım'a ne kadar çabuk hareket adam varsa oynamalı, maldonado tribüne dahi alınmamalı. kontraatakta atılabilecek 1 golün peşine ingiliz takımına yüklenmek arsenalin dengesini bozar. ama golden sonra yüklenmek şart. aynı kontraatak futbol taktiği devam ederse arsenal kişisel yeteneklerle (ayı çocuğu gibi bir adebayor) gol yollarını açar.
istanbulda porto maçı: galip gelinilmesi halinde fener rahatlar. işi bu maçta bitirmek lazım. çok yüklenilmeli, oyunu onların sahasına yıkmalı.
ukraynada kiev maçı: gruptan çıkma ihtimali kesinlikle buraya bırakılmamalı. yoksa kiev'in uefa şansı kalırsa soğuk havanın fenerbahçe'ye olumsuz etkisiyle ağzım yüzüm demeden 2-0 yapabilirler. bu maça kadar toplanılacak puan toplanılmalı, bu maça ufak bir birincilik şansı için çıkılmalı.
fenerbahçe işlerin iyi gitmesi halinde birinci, normal gitmesi halinde ikinci, kötü gitmesi halinde üçüncü, alex ölürse, volkan uyuşturucuya başlarsa, carlos ile güiza sevişirken yakalanırsa falan dördüncü olur.
objektif bir galatasaraylı olarak benim görüşlerim bunlardır.
