Kan testleri yaptırıyorduk sağlık geleceğimizin gidişatını öğrenmek için.
Karaciğerimizi beslesin diye yeşillikler yeyip paranoya yaptığımız sağlık durumumuzla ilgili ruhsal davranışlarımızla konuşuyorduk.
Mutlu ve umutlu bakış açımızda eve giderken kafamızda mutluluğun formülleri basit bir şekilde duruyordu.
Henüz yaşlanmamış adamın tecrübeleriyle yaklaşımda bulunurken yaşlanmış adamın anlayabileceği negatif düşüncelerin ortamı doldurmasında anlamıyorduk işte.
Henüz o aşamaya gelmemiştik,erkendi belki ama o yaşlarda ölümler yaşandığı kafayı karıştırıyordu.
Öğrendiklerimiz ve tahmin ettiklerimiz önümüzde sönmeyen bir meşale gibi yanmaya devam ediyordu.
Kafamıza takılan mutsuzlukları destekleyen hayattan torpilli gribal enfeksiyonlar vardı.
Nefesimizi tıkayan öksürük nöbetlerinde geçmeyen olmadığını iddia ettikleri salgınlarda sek içtiğimiz öksürük şurupları ve bitkisel ilaçlar eşliğinde kana kana sarhoş olduğumuz geceleri özlüyorduk.
Bir kere kuşku düşmüştü durgun suların üzerine.
Sağlığın peşinde koşarken özler olduk biralarla sarhoş olduğumuz yazlık geceleri.
Sıcak geçen kış gecelerinde aklımı başıma almaya çalışıyorum.
Veremli gibi öksürürken fark ettim ki zihnimi karıştıran sağlık kaygılarım önümü tıkıyor.
Yoksa ben çoktan kitabımı çıkarırdım.