ben erkek halimle nerede çocuk görsem "ahh ulan şöyle bir yerlerde satılan bir şey olsa da gidip hemen alsam" diyorum. ve yemin ederim bir çocuğum olsun binlerce lira borcum olsun. hepsini ödemeye razıyım. kusura bakmayın ama 3 yaşında sevimli bir kız çocuğunu koşuştururken görüp de yüreğiniz ısınmıyorsa insanlığınızı kaybetmeye başlamışsınız demektir. ne zaman bir mağazaya girsem çocuk reyonunu görünce bile kendimi kaybediyorum. resmen benim başparmağımdan az büyük ayakkabılar var * onları görüp de duygusallaşmamak mümkün mü?
çocuk deyip geçmeyin. bu sadece küçük bir veledin sürekli zırlaması vs değil. bir birey yetiştirmekten bahsediyorum. benim bununla ilgili bir sürü hayalim var şimdiden. bir oğlum olsa mesela; bir kere mutlaka müzisyen olacak o velet. bir enstrümanı aslanlar gibi çalması için elimden geleni yapacağım. dürüst ve iyi bir insan olması için çabalayacağım. çevresindeki tüm haksızlıklara karşı dimdik durması için her zaman arkasında olacağım. tamam ağaçtaki kediyi indirip köpeklere parçalatmak isteyen çocuk var. ama bir köpek için koskoca geminin rotasını değiştirip, -60 derece denize atlayan insan da var. aynı oksijeni soluduğun için kendinden nefret etmeni sağlayan insanlar varken, iyi ki var dediğimiz insanlar da var. ve bu insanı nasıl yetiştireceğin büyük ölçüde senin elinde. bundan daha güzel ne olabilir ki? sonuç olarak demet akalın da müzik yapıyor. steven wilson da. demeti dinleyip müzikten soğumak saçma olurdu.
tek bir insan dünya'yı değiştirebilir. insan değerlidir. sorumluluktan kaçmak falan sadece bahane. bu insanlar her türlü zorluktan kaçar. çocuk büyük bir sorumluluk ama çocuğa gelene kadar hayatının her adımı belli sorumluluklardan ibaret. ben bir insanın dünya'ya gelip yetişmesini bir mucize olarak görüyorum. sorumluluk almak benim için dert değil. her şeyden önce kendine güveneceksin. burada asıl mevzu yanındaki insanın nasıl birisi olduğu. bak işte o kısım en zor olanı. kendi adıma da en şanssız olduğum konu bu. önümde 1046156 tane kadın olsun gider en olmaması gereken insanı alır hayatıma sokar bir de her şeyden çok değer veririm. gerçek yüzünü görüp her şey bittiğinde de "ulan ya ben bununla evlenseydim. aman aman evlerden ırak" diye tahtaya vururum. ama bunların hiçbirisi içimdeki umudun tükenmesine sebep değil. ben eminim ki çizgimi bozmadığım sürece yolum iyi yürekli bir insanla mutlaka kesişecek.
sana sesleniyorum eyyy dünya! benim gibi bir adam en azından bir çocuk yetiştirmeden ölürse çok şey kaybedersin baştan söyleyeyim. ozan tufan'ın yaşadığı ve üzerine milyon euroluk değerler elde ettiği bu dünya'da ben hiçbir şey için umudumu kaybetmem arkadaş.
not: gerçi şimdi büyük konuştum ya. kesin gider çocuklardan nefret eden bir kadına aşık olur evlenirim. karmamı seveyim.